Şükrü ÖZKUL

        Develi’nin köklü ailelerinden Hasan Kahyaoğullarından Hacı Mehmet Özkul’un 13 yaşındaki kızından sonra 2 Mayıs 1926 yılında dünyaya gelir. Annesi 5 yaşına kadar oğlunu nazar değmesin diye yüzünde tülbentle gezdirir kimseye göstermezmiş.7 yaşına gelince Yukarı Fenese İlkokuluna kaydolmuş. Zekâsını daha 1.sınıfta belli etmiş kısa zamanda okuma ve yazmayı öğrenmiş özellikle Matematiğe ilgisi ön plana çıkmıştır. Daha sonra devam ettiği Develi Ortaokulunu üstün başarı ile bitirmiştir. Ortaokul da en başarılı olduğu ders matematikmiş. Öğretmenin sorduğu soruları genellikle kalem defter kullanmadan kafadan çözmesi özelliklerindenmiş. Yaz tatillerinde ise önceleri terzi daha sonra da ayakkabıcı tamircisinin yanın da çalışarak bütçelerine katkıda bulunmuştur. Daha sonraları evdeki ayakkabı tamirlerini kendi yapacak kadar bu işi öğrenmiştir. Ortaokulu bitirince babası Develi lisesine kaydını yaptırmak istemişse de kendisi matematik öğretmeni olmak istediğini söyleyerek özellikle annesinin bütün muhalefetine rağmen Balıkesir Öğretmen Okuluna kaydolmuştur. Burayı bitirince Van’a tayini çıkmış ama gitmeyerek Balıkesir Necatibey Eğitim Enstitüsüne kaydını yaptırmıştır. 1945-1946 öğretim yılında Matematik öğretmenliği bölümünü birincilikle bitirerek Erzurum’un Hasankale ilçesine tayin olmuştur. Öğretmenliğinin ikinci yılında Müdür Muavini olmuştur.7 Temmuz 1949 da Erzurumlu öğretmen Necmiye Özkul’la evlenerek Ortaokul Müdürü olarak Tunceli’ne tayin edilmişlerdir. 1950 yılında ilk çocukları Mehmet Doğan Özkul dünyaya geldi daha sonra 1952 yılında ikinci çocukları İlhan Özkul dünyaya geldi ancak 27 günlükken Tunceli’nde zatürreden öldü. Daha sonra askerlik görevi için eşi istifa ederek Develiye dönmüşler ve burada kızı Fatma Nuran Özkul doğmuştur. Askerliğini Polatlı topçu okulunda yedek subay olarak tamamladıktan sonra 1954 yılında Gesi Ortaokuluna tayini çıkmıştır eşi yeniden öğretmenliğe müracaat ederek onunda tayini Gesiye bağlı efkereye çıkmıştır. Burada çocukları Ahmet Cengiz, Asuman ve Hacı Asaf Özkul dünyaya gelmiştir. 1959 yılında Kayseri Erkek sanat enstitüsüne Matematik öğretmeni olarak tayin edilmiştir ve 1975 yılında emekli olana kadar bu okulda görev yapmıştır.

Şükrü Özkul öğrencilerini çok sever onların özellikle köyden gelerek okuyanların hepsinin ayrı ayrı babalarının ne iş yaptığını mali durumlarının nasıl olduğunu araştırarak hepsini ayrı ayrı takip ederdi. Nerede oturduklarını bilir sık sık evlerinde kontrol eder yemek yediniz mi karnınız tok mu eksiğiniz var mı diye sorar gerekirse birini göndererek eksik olan yiyecek malzemelerini aldırır, özellikle yağmurlu ve soğuk havalarda öğrencisini takip eder ayakkabısı, paltosu elbisesi olmayan öğrencilerini diğerlerine belli etmeden özellikle Eczacı Naime Demirkan ve diğer tanıdığı kişilere götürerek giydirmelerini sağlarmış. Geside görev yaptığı sürece Gesi ve civar köylerdeki gençlerin okula devam etmelerini ve okumalarını sağlamak için çok çaba sarf ettiği, özellikle düğünlerde öğrencilerinin olup olmadığına dair yaptığı kontrolleri babacan bir sertlikle yaptığı uyarıları onun zamanında okuyup büyük çoğunluğu bir meslek sahibi olmuş öğrencileri arasında hala anlatılır. Gesiden ayrılıp Erkek Sanat okulunda görev yapmaya başladığında bu okulda okuyan Gesili öğrencilerin hepsinin de velisi olmuştur.

Görev yaptığı sürece her akşam bir öğrenci gibi ertesi günkü dersler hazırlanır ve bunları ayrı ayrı defterlerde tutardı. Yıllar sonra kendisini ziyarete gelen bir öğrencisi şöyle anlatıyor: Şükrü Hocama Hocam bugün gibi aklımda 1973 yılında son sınıftayken siz bir problem sordunuz, ben doğru çözdüm ama siz kabul etmediniz dedim o da gülerek oğlum sen kulağını doğrudan değil de dolaştırarak gösterdin dedi ve eşinden 1973 yılına ait defteri getirmesini istedi ve o problemi bularak bak oğlum bu problemin kolay ve basit çözümü varken sen dolandırdın da durdun dedi bunu üzerine kalktım elini öptüm çünkü aradan 20 sene gibi bir zaman geçmiş ama Hocam problemi ve benim hatamı hatırlamıştı. Böyle bir eğitimciydi Şükrü Özkul öğrencilerinin öğrenmesini gerekli olduğu halde rapor istemeyerek kendi sağlığından bile önde gören bir eğitimci, sert görünümü altında aslında yufka bir yürek taşıyan bir insan, bazen yaz tatilinde çekirdek satan öğrencisini bir problemi anlatmak için evine matematik defterini almaya gönderip kendisi çekirdek kutusunun başında bekleyen eğitim aşığı bir insandı o.

Şükrü Özkul emekli olduktan sonra yerleştiği Geside 7 Ağustos 1995 yılında hayata gözlerini yummuş ve memleketi Develiye yukarı Fenese mezarlığına defnedilmiştir. Kendisinden sonra 1999 yılında Eczacı olan oğlu Ahmet cengiz Özkul, 2008 yılında İzmir Tepecik SSK hastanesi Kulak Burun Boğaz bölüm başkanı olan oğlu Doç. Dr. Mehmet Doğan Özkul vefat etmiştir.

                                                                                                H.Asaf ÖZKUL 

                                                                                                           Oğlu